Soğutma sistemleri dışarıdan bakıldığında temiz ve düzenli görünse de, iç devrelerinde zamanla biriken nem ve kir parçacıkları ciddi arızalara neden olabilir. Bu görünmeyen tehlike, sistemin ömrünü kısaltırken enerji tüketimini artırır ve işletme maliyetlerini yukarı çeker.


NEMİN SİSTEMDE YARATTIĞI RİSKLER

Nem, soğutma sisteminin en büyük düşmanlarından biridir. Özellikle bakır boru tesisatında kaynak sonrası içeri giren nem, asit oluşumuna neden olur. Bu asit zamanla kompresör yağına karışır ve motor sargılarına zarar verir. Ayrıca, nemin donmasıyla birlikte genleşme vanalarında buzlanma oluşabilir, bu da akışkan dolaşımını tıkar.


KİR VE METAL PARÇACIKLARININ ZARARI

Kir, kaynak sonrası oluşan partiküller, oksitlenmiş metal parçacıkları ve dış ortamdan giren tozlar; filtrelerde tıkanmalara, basınç dengesizliğine ve hat içi daralmalara neden olur. Özellikle dar geçişli komponentlerde (genleşme vanası, presostat girişi gibi) bu kirler ciddi arızalara yol açar.


KORUYUCU ÖNLEMLER NELERDİR?

  • Kaynak işlemi öncesi ve sonrası azot akışı sağlanmalı.

  • Kurutucu filtreler düzenli aralıklarla değiştirilmeli.

  • Tüm montajlarda bakır boru uçları kapalı şekilde taşınmalı.

  • Gaz dolumu öncesi sistem vakumlanmalı ve mikron kontrolü yapılmalı.

  • Gözetleme camı kullanılarak devre içindeki nem seviyesi takip edilmeli.


UYGULAMACILARIN SIK YAPTIĞI HATALAR

  • Filtrelerin yalnızca arızada değiştirilmesi

  • Kaynak sırasında azot verilmemesi

  • Açıkta taşınan veya kesilen bakır boruların doğrudan montaja alınması

  • Vakum süresinin kısa tutulması

  • Nem seviyesini kontrol etmeden gaz dolumu yapılması


SONUÇ

Soğutma sistemleri gözle görünmeyen iç etkilere karşı oldukça hassastır. Nem ve kir, ilk etapta fark edilmese bile sistemin performansını yavaş yavaş düşürür ve en sonunda büyük arızalarla kendini gösterir. Bu nedenle, sistemin temizliği, kurulumu ve ilk çalıştırma öncesi yapılan işlemler hayati önem taşır. Profesyonel bir usta, sadece montajı değil, sistemin sağlığını da düşünür.